Translate

25 Şubat 2016 Perşembe

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

Ülkemizde halen; enerji kullanımı, sanayi, ulaşım, turizm ve tarımdaki büyüme ile ilgili giderek artan çevresel baskılar devam etmekte ve bunlara ek olarak havza yönetimi, toprak erozyonu ve doğanın korunması problemleri, çözülmesi gereken uzun vadeli problemler olarak yer almaktadır. 

Bu problemlerin ortadan kaldırılması için Devlet Planlama Teşkilatının talebi, Dünya Bankası desteği ile hazırlanmasına karar verilen Ulusal Havza Yönetim Stratejisi ile; havza rehabilitasyonu ve su yönetimiyle ilgili olarak uzun vadeli yatırım programını ortaya koymak ve bu yatırımların gelir yaratma, koruma ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, iklim değişikliğine karşı hassasiyetin azaltılması ve mali etkinlik de dâhil başlıca amaçları gerçekleştirmesi amaçlanmıştır. 

Bu stratejinin ön hazırlıkları, Dünya Bankası tarafından finanse edilen ve 1996-2004 yıllarında uygulanan Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi ve halen uygulaması devam eden Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi ve planlama aşamasında olan (Büyük Menderes Havzası AB Eşleştirme Projesi dâhil) projeleri örnek alınarak yapılmıştır. 

Stratejinin belirlenmesi aşamasında kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması için sekretarya görevi daha önce mülga Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünce (AGM) sürdürülmekte iken Temmuz 2011 itibari ile yeni kurulan Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü (ÇEM) tarafından yürütülmektedir. 

Bu stratejinin hazırlanmasında gerekli yol haritasının belirlenmesi amacıyla, Dünya Bankası ve Mülga AGM tarafından 2010 yılı Mart ayında, Mülga Çevre ve Orman Bakanlığından AGM, OGM, DSİ, ÇYGM, MPGM, DMİ, Mülga Tarım ve Köyişleri Bakanlığından TÜGEM ve KKGM, Hazine Müsteşarlığı, DPT, Dünya Bankası, FAO, Hindistan Büyükelçiliği, WWF Türkiye, UNDP, TÜBİTAK-MAM, TÜÇEV, TÜS-KOOPBİR ve Toprak Su Araştırma Enstitüsü temsilcilerinin katılımı ile Ankara’da Ulusal Su Havzaları Yönetim Stratejisi Kapsam Belirleme Çalıştayıdüzenlenmiştir. Çalıştay sonucunda Ulusal Su Havzaları Yönetim Stratejisi “sektör notu” hazırlanmıştır. 

28 Şubat 2011 tarihinde UHYS sürecinde bundan sonra yapılacak çalışmaları koordine edecek UHYS Yönlendirme Komitesi oluşturulmuştur. 

Yönlendirme Komitesinin oluşturulmasından sonraki aşamada, 30 Mart 2011 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı’nda, Yönlendirme Komitesi üyelerinin katılımıyla Bilgilendirme Toplantısı yapılarak Strateji Belirleme sürecinde gelinen aşama değerlendirilmiş ve sürecin sonraki aşamalarında yapılacak faaliyetler gözden geçirilmiştir. 

Bilgilendirme Toplantısından sonra, strateji belgesine kurum görüşlerinin yansıtılabilmesi için Yönlendirme Komitesine destek sağlayacak ve kurumlarının görüşlerini strateji belgesine yansıtabilecek kapasitede üyelerin yer aldığı UHYS Teknik Komitesi oluşturulmuştur. 

Strateji Belirleme Sürecinin bir sonraki adımı olarak 25-27 Mayıs 2011 tarihlerinde Antalya’da Ulusal Havza Yönetim Stratejisi Çalıştayı yapılmıştır. Çalıştayda, Yönlendirme Komitesi ve Teknik Komite üyeleriyle birlikte, Dünya Bankası, FAO ve ISRIC gibi uluslararası kuruluşların temsilcilerinden oluşan 40 kişi yer almıştır. Yönlendirme Komitesi Toplantısı da bu çalıştay içerisinde gerçekleştirilmiştir. Çalıştay ile Strateji Belirleme Sürecinde bundan sonra atılacak adımlar ele alınmış ve Strateji Belirleme Takvimi gözden geçirilmiştir. Çalıştay içerisinde yapılan ve tüm katılımcıların yer aldığı grup çalışmalarında ve Yönlendirme Komitesi Toplantısında çıkan sonuçları içeren Çalıştay Sonuç Raporu, Strateji Belirleme Sürecinde bundan sonra yapılacak çalışmalara yön verecektir. 

Ulusal Havza Yönetim Stratejisi, AB’nin çevre ve su yönetim standartlarını yerine getiren ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma gündemini güçlendiren güçlü entegre doğal kaynak yönetimi politika çerçevesinin ve stratejisinin kritik bir bileşeni olacaktır. 

Strateji çeşitli paydaşları bir araya getirecek ve diğer hususların yanı sıra toprağın korunması, toprak yönetimi, su kullanımına ilişkin perspektifleri, doğanın korunması, iklim değişikliğine adaptasyon ve etkilerinin azaltılmasına ilişkin öncelikleri ortaya koyacaktır. 

Ayrıca, Ulusal Havza Yönetim Stratejisi sektörler arası koordinasyon, işlem maliyetlerinin azaltılması, planlama, uygulama, izleme ve değerlendirme aşamalarının düzene sokulması amacıyla farklı kurumların rollerinin ve sorumluluklarının incelenmesi için bir fırsat sağlayacaktır
entegrehavza  /  at  13:44:00  /  No comments

Ülkemizde halen; enerji kullanımı, sanayi, ulaşım, turizm ve tarımdaki büyüme ile ilgili giderek artan çevresel baskılar devam etmekte ve bunlara ek olarak havza yönetimi, toprak erozyonu ve doğanın korunması problemleri, çözülmesi gereken uzun vadeli problemler olarak yer almaktadır. 

Bu problemlerin ortadan kaldırılması için Devlet Planlama Teşkilatının talebi, Dünya Bankası desteği ile hazırlanmasına karar verilen Ulusal Havza Yönetim Stratejisi ile; havza rehabilitasyonu ve su yönetimiyle ilgili olarak uzun vadeli yatırım programını ortaya koymak ve bu yatırımların gelir yaratma, koruma ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, iklim değişikliğine karşı hassasiyetin azaltılması ve mali etkinlik de dâhil başlıca amaçları gerçekleştirmesi amaçlanmıştır. 

Bu stratejinin ön hazırlıkları, Dünya Bankası tarafından finanse edilen ve 1996-2004 yıllarında uygulanan Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi ve halen uygulaması devam eden Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi ve planlama aşamasında olan (Büyük Menderes Havzası AB Eşleştirme Projesi dâhil) projeleri örnek alınarak yapılmıştır. 

Stratejinin belirlenmesi aşamasında kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması için sekretarya görevi daha önce mülga Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünce (AGM) sürdürülmekte iken Temmuz 2011 itibari ile yeni kurulan Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü (ÇEM) tarafından yürütülmektedir. 

Bu stratejinin hazırlanmasında gerekli yol haritasının belirlenmesi amacıyla, Dünya Bankası ve Mülga AGM tarafından 2010 yılı Mart ayında, Mülga Çevre ve Orman Bakanlığından AGM, OGM, DSİ, ÇYGM, MPGM, DMİ, Mülga Tarım ve Köyişleri Bakanlığından TÜGEM ve KKGM, Hazine Müsteşarlığı, DPT, Dünya Bankası, FAO, Hindistan Büyükelçiliği, WWF Türkiye, UNDP, TÜBİTAK-MAM, TÜÇEV, TÜS-KOOPBİR ve Toprak Su Araştırma Enstitüsü temsilcilerinin katılımı ile Ankara’da Ulusal Su Havzaları Yönetim Stratejisi Kapsam Belirleme Çalıştayıdüzenlenmiştir. Çalıştay sonucunda Ulusal Su Havzaları Yönetim Stratejisi “sektör notu” hazırlanmıştır. 

28 Şubat 2011 tarihinde UHYS sürecinde bundan sonra yapılacak çalışmaları koordine edecek UHYS Yönlendirme Komitesi oluşturulmuştur. 

Yönlendirme Komitesinin oluşturulmasından sonraki aşamada, 30 Mart 2011 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı’nda, Yönlendirme Komitesi üyelerinin katılımıyla Bilgilendirme Toplantısı yapılarak Strateji Belirleme sürecinde gelinen aşama değerlendirilmiş ve sürecin sonraki aşamalarında yapılacak faaliyetler gözden geçirilmiştir. 

Bilgilendirme Toplantısından sonra, strateji belgesine kurum görüşlerinin yansıtılabilmesi için Yönlendirme Komitesine destek sağlayacak ve kurumlarının görüşlerini strateji belgesine yansıtabilecek kapasitede üyelerin yer aldığı UHYS Teknik Komitesi oluşturulmuştur. 

Strateji Belirleme Sürecinin bir sonraki adımı olarak 25-27 Mayıs 2011 tarihlerinde Antalya’da Ulusal Havza Yönetim Stratejisi Çalıştayı yapılmıştır. Çalıştayda, Yönlendirme Komitesi ve Teknik Komite üyeleriyle birlikte, Dünya Bankası, FAO ve ISRIC gibi uluslararası kuruluşların temsilcilerinden oluşan 40 kişi yer almıştır. Yönlendirme Komitesi Toplantısı da bu çalıştay içerisinde gerçekleştirilmiştir. Çalıştay ile Strateji Belirleme Sürecinde bundan sonra atılacak adımlar ele alınmış ve Strateji Belirleme Takvimi gözden geçirilmiştir. Çalıştay içerisinde yapılan ve tüm katılımcıların yer aldığı grup çalışmalarında ve Yönlendirme Komitesi Toplantısında çıkan sonuçları içeren Çalıştay Sonuç Raporu, Strateji Belirleme Sürecinde bundan sonra yapılacak çalışmalara yön verecektir. 

Ulusal Havza Yönetim Stratejisi, AB’nin çevre ve su yönetim standartlarını yerine getiren ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma gündemini güçlendiren güçlü entegre doğal kaynak yönetimi politika çerçevesinin ve stratejisinin kritik bir bileşeni olacaktır. 

Strateji çeşitli paydaşları bir araya getirecek ve diğer hususların yanı sıra toprağın korunması, toprak yönetimi, su kullanımına ilişkin perspektifleri, doğanın korunması, iklim değişikliğine adaptasyon ve etkilerinin azaltılmasına ilişkin öncelikleri ortaya koyacaktır. 

Ayrıca, Ulusal Havza Yönetim Stratejisi sektörler arası koordinasyon, işlem maliyetlerinin azaltılması, planlama, uygulama, izleme ve değerlendirme aşamalarının düzene sokulması amacıyla farklı kurumların rollerinin ve sorumluluklarının incelenmesi için bir fırsat sağlayacaktır

0 yorum:

Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi (DASHRP)

Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi

 Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi, kırsal fakirlik ve doğal kaynakların bozulması sorunlarını ele alan ve Dünya Bankası kredi desteği ile yürütülmüş olan bir projedir. Proje toprak aşınmasını azaltma, toprak verimliliğini artırma yoluyla, mikro havzalarda mera ve ormancılık faaliyetleri ile tarımsal faaliyetleri iyileştirmeyi, sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlamıştır. Köylüye rağmen değil köylüyle beraber çalışmayı hedefleyen katılımcı bir proje olmuştur.

Proje, su havzalarının yukarı kısımlarındaki doğal kaynakların rehabilitasyonunu hedeflemiştir.

Projenin toplam bütçesi 110 Milyon US $ olup, 77 Milyon US $’ı Dünya Bankasından sağlanan dış kredidir. Projede doğal kaynak rehabilitasyonu faaliyetleri için ayrılan ödenek miktarı proje bütçesinin % 60’nı oluşturmaktadır.

Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesine 1993 yılında başlanmış 2000 yılı Eylül ayında bitirilmesi planlanmış ancak çalışmalar bitirilemediğinden Dünya Bankasıyla görüşmeler yapılarak bir yıl uzatma alınmıştır. Söz konusu proje; 1993 yılından itibaren Elazığ, Malatya ve Adıyaman illerinde, 1998 yılından itibaren; Adana, K.Maraş, Sivas illerinde, 1999 yılından itibaren de Isparta, Antalya, Mersin, Gaziantep, Ş.Urfa illerinde olmak üzere toplam 11 ilimizde uygulanmış ve 30 Eylül 2001 tarihi itibarı ile sona ermiştir.

Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi, değişik kurumların işbirliğini öngören, köylünün katılımını hedef alan ve aynı zamanda vatandaşın ekonomik durumunu iyileştirici, gelir getirici ormancılık çalışmalarıyla yeni bir anlayış kazandırmıştır. Bu proje Orman Bakanlığı adına Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve Orman Köy İlişkileri Genel Müdürlüğünün katılımıyla yürütülmüştür.

AGM, KHGM, TÜGEM ve ORKÖY aynı mikro havzada çalışmış olup, KHGM havzaya tarımsal alt yapı hizmetleri götürürken TÜGEM örnek tarımsal uygulamalar yapmış, ORKÖY gelir getirici faaliyetlerle çiftçileri desteklemiş, AGM ise üst havzalarda ağaçlandırma, erozyon kontrolu ve mera ıslahı faaliyetlerini gerçekleştirmiştir.


Proje Kapsamında Yapılan Çalışmalar:

Projede uygulamalar mikro havza bazında planlanmıştır. DASHRP kapsamında 2001 yılı sonu itibarı ile toplam 88 mikro havza planlanmıştır. AGM bu havzalardan 85 tanesinde, TÜGEM ve ORKÖY 86 tanesinde, KHGM ise 51 tanesinde faaliyet göstermiştir.

AGM 2001 yılı sonu itibarı ile uygulama yaptığı 85 mikro havza içerisinde 73.156 ha. Toprak Muhafaza Ağaçlandırması, 19.882 ha. Mera Islahı, 81 ha. Galeri Ağaçlandırması, 2.240 ha. Meşe Rehabilitasyonu ve 1.687 ha. Sedir Rehabilitasyonu tesis programı gerçekleştirmiştir.

Tüm bu işler için başlangıçtan 2001 yılı sonuna kadar 27.039.000 US dolar dış kredi ve 15.998.000 US dolar iç harcama olmak üzere toplam 43.027.000 US doları harcanmıştır.

Proje kapsamında TÜGEM 7888 ha. Agronomik Paket uygulaması, 9813 ha. Nadas Azaltma, 1588 ha. Demontrasyon Çalışması, 1224000 Adet Antep Fıstığı Aşılaması, 238049 tarla Kenarına Fidan Dikimi, 1903 ha. Suluda Yem Üretimi, 8864 ha. Bağ Bahçe Tesisi ve ORKÖY ve TÜGEM 34560 Adet Arı Kovanı dağıtımı gerçekleştirmiştir.

Bu işler için toplam 6.067.000 US dolar harcanmıştır.

KHGM ise proje uygulamaları sonucu 1.069.498 m sulama kanalı, 1.260 adet sulama havuzu, 2.643 ha. Tarımsal teras inşaatı gerçekleştirmiş ve 12.368 ha. Arazinin sulamaya açılmasını sağlamıştır.

Bu işler için toplam 29.258.000 US dolar harcanmıştır.

Dokuz yıllık proje uygulaması neticesinde tüm kurumlar toplam olarak 78.333.000 US doları harcamıştır.

Proje başarılı bir şekilde sonuçlandırılmış ve Dünya Bankası tarafından kendi dalında örnek projeler arasında gösterilmiştir.
entegrehavza  /  at  12:55:00  /  No comments

Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi

 Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi, kırsal fakirlik ve doğal kaynakların bozulması sorunlarını ele alan ve Dünya Bankası kredi desteği ile yürütülmüş olan bir projedir. Proje toprak aşınmasını azaltma, toprak verimliliğini artırma yoluyla, mikro havzalarda mera ve ormancılık faaliyetleri ile tarımsal faaliyetleri iyileştirmeyi, sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlamıştır. Köylüye rağmen değil köylüyle beraber çalışmayı hedefleyen katılımcı bir proje olmuştur.

Proje, su havzalarının yukarı kısımlarındaki doğal kaynakların rehabilitasyonunu hedeflemiştir.

Projenin toplam bütçesi 110 Milyon US $ olup, 77 Milyon US $’ı Dünya Bankasından sağlanan dış kredidir. Projede doğal kaynak rehabilitasyonu faaliyetleri için ayrılan ödenek miktarı proje bütçesinin % 60’nı oluşturmaktadır.

Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesine 1993 yılında başlanmış 2000 yılı Eylül ayında bitirilmesi planlanmış ancak çalışmalar bitirilemediğinden Dünya Bankasıyla görüşmeler yapılarak bir yıl uzatma alınmıştır. Söz konusu proje; 1993 yılından itibaren Elazığ, Malatya ve Adıyaman illerinde, 1998 yılından itibaren; Adana, K.Maraş, Sivas illerinde, 1999 yılından itibaren de Isparta, Antalya, Mersin, Gaziantep, Ş.Urfa illerinde olmak üzere toplam 11 ilimizde uygulanmış ve 30 Eylül 2001 tarihi itibarı ile sona ermiştir.

Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi, değişik kurumların işbirliğini öngören, köylünün katılımını hedef alan ve aynı zamanda vatandaşın ekonomik durumunu iyileştirici, gelir getirici ormancılık çalışmalarıyla yeni bir anlayış kazandırmıştır. Bu proje Orman Bakanlığı adına Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve Orman Köy İlişkileri Genel Müdürlüğünün katılımıyla yürütülmüştür.

AGM, KHGM, TÜGEM ve ORKÖY aynı mikro havzada çalışmış olup, KHGM havzaya tarımsal alt yapı hizmetleri götürürken TÜGEM örnek tarımsal uygulamalar yapmış, ORKÖY gelir getirici faaliyetlerle çiftçileri desteklemiş, AGM ise üst havzalarda ağaçlandırma, erozyon kontrolu ve mera ıslahı faaliyetlerini gerçekleştirmiştir.


Proje Kapsamında Yapılan Çalışmalar:

Projede uygulamalar mikro havza bazında planlanmıştır. DASHRP kapsamında 2001 yılı sonu itibarı ile toplam 88 mikro havza planlanmıştır. AGM bu havzalardan 85 tanesinde, TÜGEM ve ORKÖY 86 tanesinde, KHGM ise 51 tanesinde faaliyet göstermiştir.

AGM 2001 yılı sonu itibarı ile uygulama yaptığı 85 mikro havza içerisinde 73.156 ha. Toprak Muhafaza Ağaçlandırması, 19.882 ha. Mera Islahı, 81 ha. Galeri Ağaçlandırması, 2.240 ha. Meşe Rehabilitasyonu ve 1.687 ha. Sedir Rehabilitasyonu tesis programı gerçekleştirmiştir.

Tüm bu işler için başlangıçtan 2001 yılı sonuna kadar 27.039.000 US dolar dış kredi ve 15.998.000 US dolar iç harcama olmak üzere toplam 43.027.000 US doları harcanmıştır.

Proje kapsamında TÜGEM 7888 ha. Agronomik Paket uygulaması, 9813 ha. Nadas Azaltma, 1588 ha. Demontrasyon Çalışması, 1224000 Adet Antep Fıstığı Aşılaması, 238049 tarla Kenarına Fidan Dikimi, 1903 ha. Suluda Yem Üretimi, 8864 ha. Bağ Bahçe Tesisi ve ORKÖY ve TÜGEM 34560 Adet Arı Kovanı dağıtımı gerçekleştirmiştir.

Bu işler için toplam 6.067.000 US dolar harcanmıştır.

KHGM ise proje uygulamaları sonucu 1.069.498 m sulama kanalı, 1.260 adet sulama havuzu, 2.643 ha. Tarımsal teras inşaatı gerçekleştirmiş ve 12.368 ha. Arazinin sulamaya açılmasını sağlamıştır.

Bu işler için toplam 29.258.000 US dolar harcanmıştır.

Dokuz yıllık proje uygulaması neticesinde tüm kurumlar toplam olarak 78.333.000 US doları harcamıştır.

Proje başarılı bir şekilde sonuçlandırılmış ve Dünya Bankası tarafından kendi dalında örnek projeler arasında gösterilmiştir.

0 yorum:

Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi (ASHRP)

Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi

ASHRP resim
 Projenin gerçekleştirildiği iller, yukarıdaki haritada pembe renkle gösterilmiştir.


Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi; hazırlıkları 2001 yılında başlatılan 04.10.2004 tarihinde Dünya Bankası ile T.C. Hükümeti adına Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan “Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi” ikraz anlaşmasının imzalanmasını müteakip, 12.11.2004 tarih ve 2004/8132 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile fiilen yürürlüğe giren bir projedir. Bu proje, Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde yürütülmektedir. 2005 yılında faaliyet geçen projenin uygulama süresi 7 yıldır, yani projenin 2011 yılında sona ermesi planlanmıştır. Toplam bütçesi 45.07 milyon dolar olan projenin 20 milyon dolarlık kısmı Dünya Bankası kredisi ve 7 milyon dolarlık kısmı Küresel Çevre Fonu (GEF) hibesinden oluşmaktadır. 

Dünya Bankası ve GEF destekli projenin amacı; Ülkemizde istikrarlı bir doğal kaynak yönetiminin sağlanması, Anadolu ve Karadeniz Bölgesindeki su havzalarında yaşayan yöre halkının gelirlerinin arttırılması ve Karadeniz’e dökülen Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirleriyle taşınan ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin azaltılmasıdır. Bir başka açıdan ifade etmek gerekirse bu proje; Karadeniz'e sularını boşaltan Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirlerinin su toplama havzalarında seçilen 28 yukarı mikohavzada doğal kaynak rehabilitasyonu ve kırsal fakirliğin azaltılmasını, aşağı havzalarda ise tarımsal, hayvansal kirlilik ve su kirliliğinin azaltılması ve izlenmesi çalışmalarını kapsayan bir projedir. 
Proje, sürdürülebilir bir doğal kaynak yönetimi için devletin ilgili tüm birimleri ile yerel halkın katılımını sağlayan katılımcı bir projedir. 

Projede; doğal kaynak yönetimi ile ilgili sorumluluk yüklenmiş ve bu yönetimden etkilenen, talep ve beklentisi olan tüm toplum kesimleri ve ilgili grupların; karar verme, planlama, uygulama, izleme, değerlendirme ve denetimi de dahil olmak üzere yönetimin her safhasında yer alması sağlanmıştır.
 

Bu projede, birinci projeden (Doğu Anadolu Su Havz. Reh. Projesi) farklı olarak;

  • Havza rehabilitasyonunda bütüncül yaklaşım
  • Alt ve üst havzalarda entegrasyon sağlanması
  • Hayvansal gübre yönetimi
  • Su kirliliğinin azaltılması ve izlenmesi
  • AB Nitrat Direktifine uyum konusunda kurumsal kapasitenin geliştirilmesi
hedeflenmiştir.


Proje temel olarak 4 bileşenden oluşmaktadır;

Bileşen 1         :  Bozulmuş Doğal Kaynakların Rehabilitasyonu
Bileşen II        :  Gelir Artırıcı Etkinlikler
Bileşen III       : AB Standartlarının Yerine Getirilmesine Yönelik Politikaların ve
                          Düzenleyici Kapasitenin Güçlendirilmesi
Bileşen IV      : Bilinçlendirme, Kapasite Oluşturma ve Kopyalama Stratejisi

Proje kapsamında Çevre ve Orman Bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ortak çalışmaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü Projenin koordinasyonunu yürütmektedir. Projenin çalışma alanı Amasya, Tokat, Çorum, Samsun, Sivas ve Kayseri illerini kapsamaktadır.


Projenin Küresel Hedefi:
 
Temel küresel çevre amacı, dört ilde Karadeniz’e boşalan su havzalarında besin maddeleri ve öteki tarımsal kirleticilerin yüzey ve yer altı sularına boşaltılmasını azaltacak tarım uygulamalarının başlatılmasıdır. 
Bu bölgedeki proje faaliyetleri GEF’in yardımıyla oluşturulan Karadeniz’in Korunması ve Rehabilitasyonu’na ilişkin Stratejik Eylem Planı ile doğrudan bağlantılıdır.
 
 
Proje Geliştirme Amacı: 

Proje, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’ndeki 28 mikrohavzada sürdürülebilir doğal kaynak yönetimi uygulamalarını desteklemek ve bu şekilde kaynakların bozulmasından etkilenen nüfusun gelirinin arttırılmasını amaçlamaktadır. 

Bu amacın gerçekleştirilmesi için proje: 

• Seçilen mikrohavzalarda sürdürülebilir doğal kaynak yönetimine yönelik birleşik bir yaklaşımın planlaması ve uygulanması konusunda sorumluluk üstlenmek amacıyla yerel nüfusun teşvik edilmesi 
• Arazi verimliliğinin arttırılması, marjinal araziler üzerindeki baskıların azaltılması ve aile gelirlerinin arttırılması amacıyla yerel nüfusun daha çevre dostu tarım ve ormancılık üretim faaliyetleri konusunda bilgilendirilmesi 
• Tarımsal kaynaklardan Karadeniz’e boşalan besin maddelerinin miktarının azaltılmasına yardımcı olunması 
• Tarımsal besin maddelerinden kaynaklanan kirlilikle mücadele konusundaki Avrupa Birliği (AB) standartlarına uyulmasının sağlanmasına yönelik düzenleyici ve politika oluşturma kapasitesinin güçlendirilmesi 
• Sürdürülebilir doğal kaynak yönetiminin teşvik edilmesi ve kaynakların bozulmasına ilişkin konularda kamuoyunun daha fazla bilinçlendirilmesi için kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi faaliyetlerini yürütmektedir.
  
Proje Uygulama Hedefleri:
 
o 22 700 hektar sahada; toprak muhafaza amaçlı ağaçlandırmalar ve rehabilitasyon 
o 4 150 hektar sahada; mera ıslahı ve yönetimi 
o 7 000 hektar sahada; tarım alanı rehabilitasyonu 
o 360 ünite arı kovanı ve teçhizatının dağıtımı 
o 337 ünite hayvancılık 
o 3 900 hektar alanda küçük sulama 
o 495 hektar teraslı tarım 
o 10 adet tatlı su balıkçılığı 
o 80 adet sera tesisi
 

Proje Faaliyetleri:

I- Bozulmuş Doğal Kaynakların Rehabilitasyonu
a) Orman, mera ve tarım alanlarının rehabilitasyonu
b) Çevre dostu tarımsal uygulamalar
1. Hayvan gübresi yönetimi
2. Besin maddesi yönetimi
3. Organik tarım
4. Bütünleştirilmiş zararlı yönetimi
c) Su kalitesinin ölçülmesi ve izlenmesi

II- Gelir Arttırıcı Etkinlikler
a) Küçük ölçekli sulama
b) Tarımsal teras ve bu teraslarda üretim
c) Tarımsal faaliyetlerde ürün çeşidinin arttırılması ve geliştirilmesi
d) Hayvancılığın, seracılığın, balıkçılığın ve arıcılığın geliştirilmesi

IIIEğitim ve Bilinçlendirme Çalışmaları
Eğitimler; doğal kaynakların korunması, tarımdaki verimliliğin arttırılması, çiftçilerin inorganik gübre ve pestisit kullanımı ve organik tarım teknikleri konularındadır.

IV- Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi
Proje; tehlikeli atıklar ve nitrat direktifi, iyi tarımsal uygulamalar kodu ve organik tarım için hukuksal çerçevenin hazırlanmasına destek vermektedir.


Proje Faaliyetlerinin Kurumlar Bazında Dağılımı:

AGM
·         Toprak Muhafaza Ağaçlandırması (tesis ve bakım)
·         Çıplak Zayıf ve Aşınmış Toprakların Korunması
·         Bozuk ve 1 Kapalı Koru Ormanı Rehabilitasyonu
·         Meşe Rehabilitasyonu
·         Orman İçi Mera Planlaması
·         Orman İçi Mera Rehabilitasyonu ve Yönetimi
·         Katılımcı Ağaçlandırma
·         Galeri Ağaçlandırması (henüz uygulama yapılmadı)

ORKÖY
·         Süt Sığırcılığı
·         Süt Koyunculuğu
·         Güneş Enerjisi Sistemleri Kurulumu

TÜGEM
·         Demonstrasyonlar
·         Nadas Azaltma
·         Marjinal Tarım Alanlarının Doğru Kullanımı
·         Çevre Dostu Tarımsal Uygulamalar
·         Orman Dışı Mera  Rehabilitasyonu ve Yönetimi
·         Kuru Alanlarda Bağ-Bahçe Tesisi
·         Sulu Alanlarda Bah-Bahçe Tesisi
·         Suluda Yem Bitkisi Üretimi
·         Sebze Üretimi
·         Tarla Kenarı Ağaçlandırması
·         Arıcılık
·         Basit Tarımsal İşleme (henüz uygulama yapılmadı)

KKGM
·         Merkez Tipi Gübre Deposu İnşaatı
·         Hane ve Çiftlik Tipi Gübre Deposu İnşaatı

İL ÖZEL İDARESİ
·         Küçük Sulama
·         Tarımsal Teras (henüz uygulama yapılmadı)
·         Dere Islahı (henüz uygulama yapılmadı)

ÇYGM
·        ÇYGM tarafından proje kapsamında belirlenen mikrohavzaların giriş ve çıkışlarında Su kalitesi Ölçümü ve Analizleri yapılmaktadır.
entegrehavza  /  at  12:54:00  /  No comments

Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi

ASHRP resim
 Projenin gerçekleştirildiği iller, yukarıdaki haritada pembe renkle gösterilmiştir.


Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi; hazırlıkları 2001 yılında başlatılan 04.10.2004 tarihinde Dünya Bankası ile T.C. Hükümeti adına Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan “Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi” ikraz anlaşmasının imzalanmasını müteakip, 12.11.2004 tarih ve 2004/8132 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile fiilen yürürlüğe giren bir projedir. Bu proje, Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde yürütülmektedir. 2005 yılında faaliyet geçen projenin uygulama süresi 7 yıldır, yani projenin 2011 yılında sona ermesi planlanmıştır. Toplam bütçesi 45.07 milyon dolar olan projenin 20 milyon dolarlık kısmı Dünya Bankası kredisi ve 7 milyon dolarlık kısmı Küresel Çevre Fonu (GEF) hibesinden oluşmaktadır. 

Dünya Bankası ve GEF destekli projenin amacı; Ülkemizde istikrarlı bir doğal kaynak yönetiminin sağlanması, Anadolu ve Karadeniz Bölgesindeki su havzalarında yaşayan yöre halkının gelirlerinin arttırılması ve Karadeniz’e dökülen Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirleriyle taşınan ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin azaltılmasıdır. Bir başka açıdan ifade etmek gerekirse bu proje; Karadeniz'e sularını boşaltan Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirlerinin su toplama havzalarında seçilen 28 yukarı mikohavzada doğal kaynak rehabilitasyonu ve kırsal fakirliğin azaltılmasını, aşağı havzalarda ise tarımsal, hayvansal kirlilik ve su kirliliğinin azaltılması ve izlenmesi çalışmalarını kapsayan bir projedir. 
Proje, sürdürülebilir bir doğal kaynak yönetimi için devletin ilgili tüm birimleri ile yerel halkın katılımını sağlayan katılımcı bir projedir. 

Projede; doğal kaynak yönetimi ile ilgili sorumluluk yüklenmiş ve bu yönetimden etkilenen, talep ve beklentisi olan tüm toplum kesimleri ve ilgili grupların; karar verme, planlama, uygulama, izleme, değerlendirme ve denetimi de dahil olmak üzere yönetimin her safhasında yer alması sağlanmıştır.
 

Bu projede, birinci projeden (Doğu Anadolu Su Havz. Reh. Projesi) farklı olarak;

  • Havza rehabilitasyonunda bütüncül yaklaşım
  • Alt ve üst havzalarda entegrasyon sağlanması
  • Hayvansal gübre yönetimi
  • Su kirliliğinin azaltılması ve izlenmesi
  • AB Nitrat Direktifine uyum konusunda kurumsal kapasitenin geliştirilmesi
hedeflenmiştir.


Proje temel olarak 4 bileşenden oluşmaktadır;

Bileşen 1         :  Bozulmuş Doğal Kaynakların Rehabilitasyonu
Bileşen II        :  Gelir Artırıcı Etkinlikler
Bileşen III       : AB Standartlarının Yerine Getirilmesine Yönelik Politikaların ve
                          Düzenleyici Kapasitenin Güçlendirilmesi
Bileşen IV      : Bilinçlendirme, Kapasite Oluşturma ve Kopyalama Stratejisi

Proje kapsamında Çevre ve Orman Bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ortak çalışmaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü Projenin koordinasyonunu yürütmektedir. Projenin çalışma alanı Amasya, Tokat, Çorum, Samsun, Sivas ve Kayseri illerini kapsamaktadır.


Projenin Küresel Hedefi:
 
Temel küresel çevre amacı, dört ilde Karadeniz’e boşalan su havzalarında besin maddeleri ve öteki tarımsal kirleticilerin yüzey ve yer altı sularına boşaltılmasını azaltacak tarım uygulamalarının başlatılmasıdır. 
Bu bölgedeki proje faaliyetleri GEF’in yardımıyla oluşturulan Karadeniz’in Korunması ve Rehabilitasyonu’na ilişkin Stratejik Eylem Planı ile doğrudan bağlantılıdır.
 
 
Proje Geliştirme Amacı: 

Proje, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’ndeki 28 mikrohavzada sürdürülebilir doğal kaynak yönetimi uygulamalarını desteklemek ve bu şekilde kaynakların bozulmasından etkilenen nüfusun gelirinin arttırılmasını amaçlamaktadır. 

Bu amacın gerçekleştirilmesi için proje: 

• Seçilen mikrohavzalarda sürdürülebilir doğal kaynak yönetimine yönelik birleşik bir yaklaşımın planlaması ve uygulanması konusunda sorumluluk üstlenmek amacıyla yerel nüfusun teşvik edilmesi 
• Arazi verimliliğinin arttırılması, marjinal araziler üzerindeki baskıların azaltılması ve aile gelirlerinin arttırılması amacıyla yerel nüfusun daha çevre dostu tarım ve ormancılık üretim faaliyetleri konusunda bilgilendirilmesi 
• Tarımsal kaynaklardan Karadeniz’e boşalan besin maddelerinin miktarının azaltılmasına yardımcı olunması 
• Tarımsal besin maddelerinden kaynaklanan kirlilikle mücadele konusundaki Avrupa Birliği (AB) standartlarına uyulmasının sağlanmasına yönelik düzenleyici ve politika oluşturma kapasitesinin güçlendirilmesi 
• Sürdürülebilir doğal kaynak yönetiminin teşvik edilmesi ve kaynakların bozulmasına ilişkin konularda kamuoyunun daha fazla bilinçlendirilmesi için kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi faaliyetlerini yürütmektedir.
  
Proje Uygulama Hedefleri:
 
o 22 700 hektar sahada; toprak muhafaza amaçlı ağaçlandırmalar ve rehabilitasyon 
o 4 150 hektar sahada; mera ıslahı ve yönetimi 
o 7 000 hektar sahada; tarım alanı rehabilitasyonu 
o 360 ünite arı kovanı ve teçhizatının dağıtımı 
o 337 ünite hayvancılık 
o 3 900 hektar alanda küçük sulama 
o 495 hektar teraslı tarım 
o 10 adet tatlı su balıkçılığı 
o 80 adet sera tesisi
 

Proje Faaliyetleri:

I- Bozulmuş Doğal Kaynakların Rehabilitasyonu
a) Orman, mera ve tarım alanlarının rehabilitasyonu
b) Çevre dostu tarımsal uygulamalar
1. Hayvan gübresi yönetimi
2. Besin maddesi yönetimi
3. Organik tarım
4. Bütünleştirilmiş zararlı yönetimi
c) Su kalitesinin ölçülmesi ve izlenmesi

II- Gelir Arttırıcı Etkinlikler
a) Küçük ölçekli sulama
b) Tarımsal teras ve bu teraslarda üretim
c) Tarımsal faaliyetlerde ürün çeşidinin arttırılması ve geliştirilmesi
d) Hayvancılığın, seracılığın, balıkçılığın ve arıcılığın geliştirilmesi

IIIEğitim ve Bilinçlendirme Çalışmaları
Eğitimler; doğal kaynakların korunması, tarımdaki verimliliğin arttırılması, çiftçilerin inorganik gübre ve pestisit kullanımı ve organik tarım teknikleri konularındadır.

IV- Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi
Proje; tehlikeli atıklar ve nitrat direktifi, iyi tarımsal uygulamalar kodu ve organik tarım için hukuksal çerçevenin hazırlanmasına destek vermektedir.


Proje Faaliyetlerinin Kurumlar Bazında Dağılımı:

AGM
·         Toprak Muhafaza Ağaçlandırması (tesis ve bakım)
·         Çıplak Zayıf ve Aşınmış Toprakların Korunması
·         Bozuk ve 1 Kapalı Koru Ormanı Rehabilitasyonu
·         Meşe Rehabilitasyonu
·         Orman İçi Mera Planlaması
·         Orman İçi Mera Rehabilitasyonu ve Yönetimi
·         Katılımcı Ağaçlandırma
·         Galeri Ağaçlandırması (henüz uygulama yapılmadı)

ORKÖY
·         Süt Sığırcılığı
·         Süt Koyunculuğu
·         Güneş Enerjisi Sistemleri Kurulumu

TÜGEM
·         Demonstrasyonlar
·         Nadas Azaltma
·         Marjinal Tarım Alanlarının Doğru Kullanımı
·         Çevre Dostu Tarımsal Uygulamalar
·         Orman Dışı Mera  Rehabilitasyonu ve Yönetimi
·         Kuru Alanlarda Bağ-Bahçe Tesisi
·         Sulu Alanlarda Bah-Bahçe Tesisi
·         Suluda Yem Bitkisi Üretimi
·         Sebze Üretimi
·         Tarla Kenarı Ağaçlandırması
·         Arıcılık
·         Basit Tarımsal İşleme (henüz uygulama yapılmadı)

KKGM
·         Merkez Tipi Gübre Deposu İnşaatı
·         Hane ve Çiftlik Tipi Gübre Deposu İnşaatı

İL ÖZEL İDARESİ
·         Küçük Sulama
·         Tarımsal Teras (henüz uygulama yapılmadı)
·         Dere Islahı (henüz uygulama yapılmadı)

ÇYGM
·        ÇYGM tarafından proje kapsamında belirlenen mikrohavzaların giriş ve çıkışlarında Su kalitesi Ölçümü ve Analizleri yapılmaktadır.

0 yorum:

Su Havza Nedir?

1. Havza Nedir?

 

Topoğrafik yapının sonucu olarak, yağış sularının depolandığı, yüzeysel akışa geçen suların bir mecrada toplandığı (su toplama alanı) ve bu olayların etki alanı içerisinde kalan sahaların tamamıdır.


Bir başka ifade ile;

– Bir akarsu tarafından parçalanan,
– Kendine has doğal kaynakları bünyesinde barındıran,
– Etrafı dağ ve tepelerle çevrili,
– Suları aynı denize, ırmağa veya göle akan belirli büyüklükte bir arazi parçasıdır.


Aşağı Havza:

Akarsu havzasında ana nehrin deniz veya göle döküldüğü alt bölümüdür. (Örnek: Aşağı Kızılırmak havzası). Bir başka ifade ile yukarı havzadan gelen suyun kullanıldığı alt kısım vardır ki buna aşağı havza veya vadi denir. 

Yukarı Havza:

Bir akarsu havzasının üst bölümü veya su toplama alanının üst kısmı (Örnek: Yukarı Fırat Havzası)

Her havzada suyun toplandığı bir üst kısım vardır. Buna yukarı havza denir.


Kapalı ve Açık Havza:

Kapalı havzalar sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya göle dökülüp kalan akarsulardır. Kapalı havzaların oluşmasında; yer şekillerinin oluşumu ve iklim etkilidir. Kapalı havzalar genellikle iç kesimlerde, kurak iklim bölgelerinde görülür. Örnek: Van Gölü kapalı havzası, Tuz Gölü Kapalı Havzası, Konya Ovası, Akarçay Kapalı Havzası

Açık havzalar, sularını denize ulaştırabilen havzalardır. Açık havzalar kıyı kesimlerde ve nemli iklim bölgelerinde görülür. Örnek: Kızılırmak ve Yeşilırmak havzaları.


Su Ayrım Çizgisi (Hattı):

İki komşu havzayı birbirinden ayıran çizgiye su ayrım çizgisi(hattı) denir. Bu çizgi dağların en yüksek kesiminden geçer. Genellikle doruk hattı ile aynı gibidir, ancak su ayrım çizgisi doruklar arasındaki çukurları da katettiği için bu iki kavram birbirinden ayrıdır. 

2. Havza Yönetimi


Genel olarak havzayı, tüm doğal kaynakları içinde barındıran bir arazi parçası olarak tanımladığımızda, havza yönetimi; tüm kaynakların bütünlük içinde korunmasını sağlayan yönetim kavramıdır. Başka bir ifade ile havza yönetimi, bir havza sınırı içerisinde kalan toprak, su, bitki örtüsü varlığı ile bunları etkileyen bir faktör olarak da insan faaliyetlerinin birlikte ele alındığıbir doğal kaynak yönetimidir. İlgili yönetimin plânını oluşturacak ve işletecek anahtar ise havza yönetim ilkeleridir. Bunları genel ve özel yönetim ilkeleri olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür:

İlk gruptakiler, havzalara ve amaçlara göre değişmeyen diğer bir anlatımla sabit olan ilkelerdir. Örneğin; havzaların korunmaları ve bir bütün olarak algılanmaları ve havzalardaki canlı çeşitliliğinin sürekliliğinin sağlanması.

İkinci gruptaki ilkeler ise, havzaların iklim, jeoloji, topografya, toprak, bitki örtüsü, arazi kullanma şekilleri ve sosyo-ekonomik yapı gibi yetişme ortamı koşulları ile bunlar arasındaki ilişkilere göre değişen ilkelerdir. Örneğin; bir tanesi iyi, diğeri de bozuk bir orman örtüsüyle kaplı ve erozyona uğramış iki havzanın su üretimi amacıyla kullanılacaklarını düşünelim. İlk havzada özel yönetim ilkesi; plânlı bir müdahale ile orman örtüsünün yoğunluğunu azaltmak, ikincisinde ise erozyonu önlemek ve bitki örtüsünün iyileştirilmesidir. İlk havzada amaç odun hammaddesi üretimi ise, bu taktirde plânlı bir müdahale ile orman örtüsünün yoğunluğunun artırılması özel yönetim ilkesi olmaktadır. Bu açıklamalar özel yönetim ilkelerinin amaçlara göre de değişebileceğini göstermektedir.

3. Entegre Havza Yönetimi


Entegre Havza Yönetimi; su kaynaklarının, ilgi gruplarının katılımıyla, havza ölçeğinde ele alındığı bir planlama anlayışıdır. Ülkemizde, kısıtlı su kaynaklarının akılcı kullanımı için bu yaklaşımın benimsenmesi önemlidir. Entegre havza yönetimini günümüzde tüm dünyada su kaynaklarının planlanması ve yönetiminde yeni bir yaklaşım olarak ele alabiliriz. Bu yaklaşımda, tüm kesimlerin görüş, beklenti ve amaçlarını dengeleyecek bir planlama, organizasyon ve kontrol mekanizması uygulanması esas alınır. 

Entegre Havza Yönetiminin Özellikleri:

• Havzada yaşanan çok çeşitli problemleri ve bunların ilişkilerini ele alır.

•Sadece su temini ve taşkın kontrolü gibi problemlerle ilgilenmez, su miktarı ve kalitesini de dikkate alır.

• Toplumun her kesimi ile birlikte tüm eko sisteme hitap eder.

• Uzun vadede sürdürülebilir kalkınmayı amaçlar, gelecekteki problem ve beklentiler üzerine çalışmalar yapar.

• Entegre havza yönetiminin sosyal bütünlüğü ele alışı çok geniştir. Toplumun bu şekilde eğitilmesini hedefler.

•Devletin tüm kuruluşları arasında koordinasyonun sağlanmasını sağlar. 

4. Havza Rehabilitasyonu:

 

Havzada, toprak, su, bitki örtüsü arasında doğal dengeyi sağlamaya yönelik teknik, kültürel ve idari tedbirlerin alınması ile havzada yaşayan halkın sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmalarının sağlanması için yapılan çalışmaların tamamına denir. 

5. Ülkemizde Su Havzalarında Yaşanan Genel Sorunlar:


a) Yukarı Havzaların Genel Sorunları:

• Erozyon
• Meralarda aşırı ve düzensiz otlatma
• Zayıf bitki örtüsü
• Orman alanlarında tahribat ve aşırı faydalanma
• Sürü hayvancılığı
• Dağınık yerleşim
• Nüfus
• Hayvansal üretimde verim düşüklüğü
• Yetersiz, sığ ve verimsiz tarım toprakları
• Yanlış arazi kullanımı, yanlış tarım teknikleri
• Yetersiz su kaynakları
• Kırsal fakirlik ve göç
• Eğitim ve bilinç eksikliği

b) Aşağı Havzaların Genel Sorunları:

• Hızlı nüfus artışı
• Plansız ve düzensiz kentleşme
• Su ihtiyaçlarında artış (sanayi ve kullanım suyu)
• Su kaynaklarında kirlenme
• Su paylaşım sorunlarında artış
• Sel ve taşkınların artması
• Tarım topraklarının amaç dışı kullanımı
• Toprakta tuzlanmanın artması
• Tarım ürünlerinde azalma (miktar+kalite)
• Böcek ve hastalıklarda artış (bitki+tarım)
• Orman yangınlarında artış
• Doğal kaynak tahribatında artış (taş, kum ocakları v.b.)

6. Ulusal Havza Yönetim Stratejisi


Ülkemizde su havzalarında yaşanan sorunlara baktığımız zaman bu sorunların çözümünde bir yada iki kurumun etkili olamayacağı anlaşılmaktadır.  Bu sebeple bütün paydaşların katılımını esas alan Entegre Havza Yönetimi mantığı ile bu sorunlar daha hızlı çözülebilir. Bununle birlikte ülkemizdeki bozulan ekosistemleri rehabilite etmek, doğal ekosistemlerde tedbir almak, yenilenebilir doğal kaynakların ülke hizmetine sunulması için gerekli düzenlemeleri yapmak, havzalardaki yerel halkın yaşam standardını yükseltecek uygulamalarda bulunmak, dolayısıyla kırsal kalkınma çabalarına katkıda bulunmak ülkemiz için zorunluluktur.

Havza Yönetimi Stratejisi, bugünün koşullarında (artan nüfus, değişen iklim ve azalan su miktarı) havzaların varlığını ve sağladığı hizmetleri sürdürebilir kılmak, tüm paydaşların katılımıyla havza kaynaklarının kullanımı ve yönetimini sağlamak, havzalarda “ortak müdahale stratejisi”ni belirlemek, yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla, 2009 yılında hazırlık süreci başlatılan, halen belirlenme aşamasında olan bir stratejidir.

Strateji belirleme sürecindeki tüm sekreterya faaliyetleri ve koordinasyon Genel Müdürlüğümüzce yürütülmektedir.

Bu strateji ile ülkemizde enerji kullanımı, sanayi, ulaşım, turizm ve tarımdaki büyüme ile ilgili giderek artan çevresel baskıların ortadan kaldırılması kolaylaşacak ve ülkemizde havza yönetimi, toprak erozyonu ve doğanın korunması gibi 3 önemli problem daha kolay çözülebilecektir.
entegrehavza  /  at  12:43:00  /  No comments

1. Havza Nedir?

 

Topoğrafik yapının sonucu olarak, yağış sularının depolandığı, yüzeysel akışa geçen suların bir mecrada toplandığı (su toplama alanı) ve bu olayların etki alanı içerisinde kalan sahaların tamamıdır.


Bir başka ifade ile;

– Bir akarsu tarafından parçalanan,
– Kendine has doğal kaynakları bünyesinde barındıran,
– Etrafı dağ ve tepelerle çevrili,
– Suları aynı denize, ırmağa veya göle akan belirli büyüklükte bir arazi parçasıdır.


Aşağı Havza:

Akarsu havzasında ana nehrin deniz veya göle döküldüğü alt bölümüdür. (Örnek: Aşağı Kızılırmak havzası). Bir başka ifade ile yukarı havzadan gelen suyun kullanıldığı alt kısım vardır ki buna aşağı havza veya vadi denir. 

Yukarı Havza:

Bir akarsu havzasının üst bölümü veya su toplama alanının üst kısmı (Örnek: Yukarı Fırat Havzası)

Her havzada suyun toplandığı bir üst kısım vardır. Buna yukarı havza denir.


Kapalı ve Açık Havza:

Kapalı havzalar sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya göle dökülüp kalan akarsulardır. Kapalı havzaların oluşmasında; yer şekillerinin oluşumu ve iklim etkilidir. Kapalı havzalar genellikle iç kesimlerde, kurak iklim bölgelerinde görülür. Örnek: Van Gölü kapalı havzası, Tuz Gölü Kapalı Havzası, Konya Ovası, Akarçay Kapalı Havzası

Açık havzalar, sularını denize ulaştırabilen havzalardır. Açık havzalar kıyı kesimlerde ve nemli iklim bölgelerinde görülür. Örnek: Kızılırmak ve Yeşilırmak havzaları.


Su Ayrım Çizgisi (Hattı):

İki komşu havzayı birbirinden ayıran çizgiye su ayrım çizgisi(hattı) denir. Bu çizgi dağların en yüksek kesiminden geçer. Genellikle doruk hattı ile aynı gibidir, ancak su ayrım çizgisi doruklar arasındaki çukurları da katettiği için bu iki kavram birbirinden ayrıdır. 

2. Havza Yönetimi


Genel olarak havzayı, tüm doğal kaynakları içinde barındıran bir arazi parçası olarak tanımladığımızda, havza yönetimi; tüm kaynakların bütünlük içinde korunmasını sağlayan yönetim kavramıdır. Başka bir ifade ile havza yönetimi, bir havza sınırı içerisinde kalan toprak, su, bitki örtüsü varlığı ile bunları etkileyen bir faktör olarak da insan faaliyetlerinin birlikte ele alındığıbir doğal kaynak yönetimidir. İlgili yönetimin plânını oluşturacak ve işletecek anahtar ise havza yönetim ilkeleridir. Bunları genel ve özel yönetim ilkeleri olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür:

İlk gruptakiler, havzalara ve amaçlara göre değişmeyen diğer bir anlatımla sabit olan ilkelerdir. Örneğin; havzaların korunmaları ve bir bütün olarak algılanmaları ve havzalardaki canlı çeşitliliğinin sürekliliğinin sağlanması.

İkinci gruptaki ilkeler ise, havzaların iklim, jeoloji, topografya, toprak, bitki örtüsü, arazi kullanma şekilleri ve sosyo-ekonomik yapı gibi yetişme ortamı koşulları ile bunlar arasındaki ilişkilere göre değişen ilkelerdir. Örneğin; bir tanesi iyi, diğeri de bozuk bir orman örtüsüyle kaplı ve erozyona uğramış iki havzanın su üretimi amacıyla kullanılacaklarını düşünelim. İlk havzada özel yönetim ilkesi; plânlı bir müdahale ile orman örtüsünün yoğunluğunu azaltmak, ikincisinde ise erozyonu önlemek ve bitki örtüsünün iyileştirilmesidir. İlk havzada amaç odun hammaddesi üretimi ise, bu taktirde plânlı bir müdahale ile orman örtüsünün yoğunluğunun artırılması özel yönetim ilkesi olmaktadır. Bu açıklamalar özel yönetim ilkelerinin amaçlara göre de değişebileceğini göstermektedir.

3. Entegre Havza Yönetimi


Entegre Havza Yönetimi; su kaynaklarının, ilgi gruplarının katılımıyla, havza ölçeğinde ele alındığı bir planlama anlayışıdır. Ülkemizde, kısıtlı su kaynaklarının akılcı kullanımı için bu yaklaşımın benimsenmesi önemlidir. Entegre havza yönetimini günümüzde tüm dünyada su kaynaklarının planlanması ve yönetiminde yeni bir yaklaşım olarak ele alabiliriz. Bu yaklaşımda, tüm kesimlerin görüş, beklenti ve amaçlarını dengeleyecek bir planlama, organizasyon ve kontrol mekanizması uygulanması esas alınır. 

Entegre Havza Yönetiminin Özellikleri:

• Havzada yaşanan çok çeşitli problemleri ve bunların ilişkilerini ele alır.

•Sadece su temini ve taşkın kontrolü gibi problemlerle ilgilenmez, su miktarı ve kalitesini de dikkate alır.

• Toplumun her kesimi ile birlikte tüm eko sisteme hitap eder.

• Uzun vadede sürdürülebilir kalkınmayı amaçlar, gelecekteki problem ve beklentiler üzerine çalışmalar yapar.

• Entegre havza yönetiminin sosyal bütünlüğü ele alışı çok geniştir. Toplumun bu şekilde eğitilmesini hedefler.

•Devletin tüm kuruluşları arasında koordinasyonun sağlanmasını sağlar. 

4. Havza Rehabilitasyonu:

 

Havzada, toprak, su, bitki örtüsü arasında doğal dengeyi sağlamaya yönelik teknik, kültürel ve idari tedbirlerin alınması ile havzada yaşayan halkın sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmalarının sağlanması için yapılan çalışmaların tamamına denir. 

5. Ülkemizde Su Havzalarında Yaşanan Genel Sorunlar:


a) Yukarı Havzaların Genel Sorunları:

• Erozyon
• Meralarda aşırı ve düzensiz otlatma
• Zayıf bitki örtüsü
• Orman alanlarında tahribat ve aşırı faydalanma
• Sürü hayvancılığı
• Dağınık yerleşim
• Nüfus
• Hayvansal üretimde verim düşüklüğü
• Yetersiz, sığ ve verimsiz tarım toprakları
• Yanlış arazi kullanımı, yanlış tarım teknikleri
• Yetersiz su kaynakları
• Kırsal fakirlik ve göç
• Eğitim ve bilinç eksikliği

b) Aşağı Havzaların Genel Sorunları:

• Hızlı nüfus artışı
• Plansız ve düzensiz kentleşme
• Su ihtiyaçlarında artış (sanayi ve kullanım suyu)
• Su kaynaklarında kirlenme
• Su paylaşım sorunlarında artış
• Sel ve taşkınların artması
• Tarım topraklarının amaç dışı kullanımı
• Toprakta tuzlanmanın artması
• Tarım ürünlerinde azalma (miktar+kalite)
• Böcek ve hastalıklarda artış (bitki+tarım)
• Orman yangınlarında artış
• Doğal kaynak tahribatında artış (taş, kum ocakları v.b.)

6. Ulusal Havza Yönetim Stratejisi


Ülkemizde su havzalarında yaşanan sorunlara baktığımız zaman bu sorunların çözümünde bir yada iki kurumun etkili olamayacağı anlaşılmaktadır.  Bu sebeple bütün paydaşların katılımını esas alan Entegre Havza Yönetimi mantığı ile bu sorunlar daha hızlı çözülebilir. Bununle birlikte ülkemizdeki bozulan ekosistemleri rehabilite etmek, doğal ekosistemlerde tedbir almak, yenilenebilir doğal kaynakların ülke hizmetine sunulması için gerekli düzenlemeleri yapmak, havzalardaki yerel halkın yaşam standardını yükseltecek uygulamalarda bulunmak, dolayısıyla kırsal kalkınma çabalarına katkıda bulunmak ülkemiz için zorunluluktur.

Havza Yönetimi Stratejisi, bugünün koşullarında (artan nüfus, değişen iklim ve azalan su miktarı) havzaların varlığını ve sağladığı hizmetleri sürdürebilir kılmak, tüm paydaşların katılımıyla havza kaynaklarının kullanımı ve yönetimini sağlamak, havzalarda “ortak müdahale stratejisi”ni belirlemek, yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla, 2009 yılında hazırlık süreci başlatılan, halen belirlenme aşamasında olan bir stratejidir.

Strateji belirleme sürecindeki tüm sekreterya faaliyetleri ve koordinasyon Genel Müdürlüğümüzce yürütülmektedir.

Bu strateji ile ülkemizde enerji kullanımı, sanayi, ulaşım, turizm ve tarımdaki büyüme ile ilgili giderek artan çevresel baskıların ortadan kaldırılması kolaylaşacak ve ülkemizde havza yönetimi, toprak erozyonu ve doğanın korunması gibi 3 önemli problem daha kolay çözülebilecektir.

0 yorum:

Most Viewed

Copyright © 2013 Entegre Havza. WP Theme-junkie converted by Bloggertheme9
Blogger templates. Proudly Powered by Blogger.